Sayfalar

9 Temmuz 2011 Cumartesi

Küçük bir not

Merhaba blog arkadaşlarım...
Malumunuz ben bu arenada yeni sayılırım. Ayarları bile yeni öğreniyorum :) Günlerdir hatta çaktırmayın haftalardır neden acaba hiiiç yorum yok diye üzülürken bir de farkettim ki yorum yazma kısmını sadece kayıtlı kişiler demişim. Evet düzelttim artık bahaneniz kalmadı. :) Blogumu geliştirmek ve daha da güzelleştirmek için yorumlarınızı bekliyorum...
Kitapla dolu günler dilerim....

Küçük bir not

Merhaba blog arkadaşlarım...
Malumunuz ben bu arenada yeni sayılırım. Ayarları bile yeni öğreniyorum :) Günlerdir hatta çaktırmayın haftalardır neden acaba hiiiç yorum yok diye üzülürken bir de farkettim ki yorum yazma kısmını sadece kayıtlı kişiler demişim. Evet düzelttim artık bahaneniz kalmadı. :) Blogumu geliştirmek ve daha da güzelleştirmek için yorumlarınızı bekliyorum...
Kitapla dolu günler dilerim....

No:3 Dünya'dan Ay'a

Merhaba kitapseverler... 3. haftamızın kitabı ile karşınızdayım.
Bu kitap hakkında yazacak çok bir şeyim yok aslında çünkü biraz zorlandım okurken. Daha önce pek çok Jules Verne kitabı okuduğum için ne yazık ki bu kitaptan çok zevk alamadım.
Ana kahramanlarımız Gun Clup üyeleri. Bu çılgın insanlar aslında daha çok askerlerden ve savaş teknolojisi üretmekle kafayı bozmuş kişilerden oluşuyor. Ben kafayı bozmuş diyorum çünkü ABD iç savaş döneminde kurulan bu kulüp savaşın bitmesine en çok üzülenler. Kuzey güney savaşında bu üyeler ürettikleri silahları güneyliler üzerinde denemektedirler. Denemekten kasıt ilaç falan vermek değil arada yarış var, kimin ürettiği top daha fazla insan öldürecek. Bir uluslararası ilişkiler uzmanı olarak ( artık uzman diyorum çünkü mezun olup sıfatıma kavuştum :) ) savaşın yıkıcılığını, insanların gaddarlığını çok fazla sineye çekemiyorum.
Neyseki konumuz savaş değil ;) Savaş bitti demiştim. Peki bu kadar üretim meraklısı insana oturun oturduğunuz yerde diyebilir misiniz? Ben pek kolay olduğunu sanmam. Kulüp başkanı devamlılığı sağlamak için bir fikir ortaya atar. Der ki biz dünya da savaş teknolojisinde iyi bir gelişme kaydettik, peki bu gelişmemizi neden uzaya taşımayalım? İşte böylece uzaya içinde canlıların yani insanların olduğu bir top göndermeye karar verirler.
Kitapta çok fazla teknik bilgi mevcuttu. Ve içeriğinde çok fazla sizi bir sonraki sayfa da ne olacak diye meraklandıran olay bulunmamakta. Uzay füzelerinin nasıl yapıldığını merak edenlere tavsiye ederim. Çünkü füzenin hızlanmasını sağlayacak yakıtlar, sağlamlık için kullanılacak maddeler, iletişimi sağlayacak teknolojiden bolca bahsedilmekte.
Bir ilk yapıp kitabın sonucundan bahsedeceğim çünkü bu kitabı okuyanlar seri kitabının birincisi olduğunu anlayacaklardır. Beşer şaşar boşuna dememişler yapacağınız en ufak bir hata canlara mal olabilir. Ya da ben bahsetmemeyim sonundan yine klasiğimi bozmayayım ama ufak bir ip ucu daha vereyim. Siz siz olun eğer bir ciddi işlerle uğraşan insanlarla tanışıyorsanız konsantrelerini bozmamaya çalışın. Yoksa telafisi zor hasarlara neden olabilirsiniz ;)