Sayfalar

28 Haziran 2011 Salı

No:2 Madenin Esrarı Bölüm2

Çok uzun zaman oldu biliyorum. Okulu bitirmek mezun olmak düşündüğümden zormuş. Ee ne oldu hedef mi diyorsunuz? Tam vaktinde tüm kitaplar okunmuş ve yeni seriye başlamış olacağım. Merak etmeyin Jules Verne'den sizi mahrum bırakmaya niyetim yok. :)
Gelelim hikayemize. Kahramanımız James Starr'ın davete icap etmesi ile hikayemiz başlamıştı. Evet tahmin edildiği gibi maden ocağı tükenmiş değildir ve Ford ailesi yeni bir damar bulmuşlardır. Akla ilk şöyle bir soru geliyor, onca araştırmaya rağmen mühendislerin aramasına rağmen damar bulunamazken, iki maden işçisi nasıl bulabilir. Tek bir cevabı olabilir azim ve deneyim... 10 yıl boyunca ısrar ve ısrarla bir şeyi ister ve inanırsanız mutlaka sahip olursunuz. Tabi bir de işin inceliklerini özelliklerini biliyorsanız işiniz daha kolay olur. Öncelikle bilmeniz gereken şu ki her kömürün olduğu yerde grizu olmaz, ama grizu varsa mutlaka kömür vardır. Grizu kömürün oluşturduğu patlayıcı bir madde. Maden kazalarından, haberlerden mutlaka duymuşsunuzdur. İşte iki madencimiz bu patlayıcı ve hafif kokusu olan gazı takip ederek burayı bulmuşlardır.
Kahramanlarımız madeni incelemek için küçük bir tünel açarlar. Karşılarına tükettikleri madenden daha büyük bir damar bulunmaktadır. Ama bir sorun vardır, geri dönmek için tünellerine geldiklerinde artık burada bir geçit olmadığını kapatıldığını fark ederler. Bu girişim 10 yıl boyunca başlarına gelen garip olayların devamıdır. Ben bu olayları anlatmayacağım tabi ;)
Tutsak kalınmış bir kaç günden sonra yazarımızın harika kurgusu sayesinde kurtulurlar. Şüpheye yer bırakmayacak ayarlamalara şaşıracaksınız. Size çok gereksiz gelen ayrıntılar kitapta çok güzel bağlanmış. Sorunsuz geçen 3 yıl Harry Ford'u durdurmamış ve bu garip olaylara neyin sebep olduğunu bulma isteği ile araştırmalarına devam etmiştir. Bu araştırmalar sonucunda yeni bir kahraman katılır aramıza. Nell...
Nell nereden gelmiştir, kimin kızıdır bilinmez. Ancak zamanla ortama uyum sağlar ve Harry ile yakınlaşmaya başlar. Ancak bu yakınlaşma yeni felaketleri peşinde getirir. Bir şey bu yakınlaşmayı engellemek istemektedir ama bunu kusursuzca ve ardında hiç iz bırakmadan yapmaktadır. Ülkede yaygın olan peri masallarına artık iyice inanılmaya başlanmıştır. Ama olayları peri masalı ile sınırlandırmak yetersiz kalacaktır. Geleneğimi bozmuyor yine kitabın sonunu söylemiyorum ama Tövbekarla tanıştığınızda çok şaşıracaksınız. Acele edin Beyin arşivinizde bulunmalı bu kitap ;)

2 Haziran 2011 Perşembe

No:2 Madenin Esrarı

Herkese merhaba. Uzun zaman oldu farkındayım vaz mı geçti diyenler de olmuş olabilir ama hayır geri dönmek yok. Sadece biraz yoğun zamanlar geçiriyorum. Mezuniyetime 3 hafta kaldı ve 2 hafta sürecek zorlu bir final haftası beni bekliyor.
3. haftadayız belki ama ben 2. kitabımı anca yazacak fırsat buldum. Biraz mükemmeliyetçi yapım sağolsun, böyle harika bir kitabı yazamam düşüncesiyle oyaladı durdu beni. Ama işte buradayım. Kitabı bölümler halinde size aktaracağım. Çünkü kendimi kaptırdıkça yazı uzadıkça uzuyor ve eminim sonu yaklaşınca bazılarınız pek de hevesli olmuyorsunuzdur okumaya. :P

Kimmiş bakalım kahramanlarımız. İlk bahsetmek istediğim sevgisine hayatındaki değerlere sıkı sıkıya bağlı olan Simon FORD. Kendisi 1 numaralı kahramanımız değil ama o olmasaydı kitapta olmazdı. Ne kadar kaptırdım kitaba bilemezsiniz. Neymiş bu Bay Ford'un tutkusu hemen anlatalım. Tabi ki maden...Aberfoyle Kömür ocaklarının eski baş ustası. Yenilenmeyen enerji kaynakları elbet bir gün tükenir bilirsiniz. Aberfoyle'nin sonu da bu oldu. Son kömür parçası tören eşliğinde çıkartıldı ve artık mali getirisi olmayan ocak kapatıldı. Söylemesi çok kolay tabi, kömürü işlet çıkart ve ocağı kapat. Peki siz o ocağın içinde doğsanız, büyüseniz ve usta başı olarak çalışıp yıllarınızı verseniz bunu kabullenmek kolay olur muydu? Simon Ford için asla olmazdı ve yapılacak tek bir şey vardı, ocakta yaşamak. İşte mesleğine bu kadar bağlı bir adam evini ocağın galerilerinden birisine kuruyor ve ailesi yani eşi Madge ve oğlu Harry ile birlikte orada yaşamaya başlıyorlar. Hayatında kömür işletmekten başka bir düşüncesi olmayan birisi ömrünün geri kalanında da başka bir şey düşünmez haliyle. Aberfoyle ocağında kalıp yeni kömür yatakları aramak Ford ailesi için bir görev olmuştur artık.
Başlattıkları 10 yıllık arama çalışmaları bizi diğer kahramanımızla tanıştırıyor. Mühendis James STARR. Kendisi ocağın işletilmesi döneminde mühendislik yapmış ve herkesin sevgisini kazanmıştır. Herkese sevgisini saygısını belli eden ve işini canla başla yapan birisidir. Kitabı okurken ben böyle hissettim en azından. Hatta insanlarla kurduğu iletişim beni çok etkiledi. Kimseyi küçük görmeyen tavırları, bilgi dağarcığının oldukça geniş olmasına rağmen asla bilgiçlik taslamaması ve gerektiğinde konuşması beni etkileyen özelliklerindendi. Düşünsenize çevremizde ben her şeyi bilmem diye kabul eden kaç erdemli kişi var. Ya da insanlarla seviye farkı gözetmeden aynı değeri verebilmeyi başaran. Ne anlatmaya mı çalışıyor bu kız diyorsunuz açıklayayım. Bay Starr asla, ben mühendisim ve siz altımda çalışan ustalarsınız gibi bir bilmişlik, ukalalık tavrı içine girmemişti.
Gelelim konumuza biraz meraklandırayım sizi. Aradan 10 yıl geçmiş ve gizemli bir mektup alıyorsunuz. Benimle buluş ama kimseye söyleme diye. Buluşma yerine gider miydiniz yoksa birilerine haber verip yerinize bakmalarını mı söylerdiniz? James Starr eski dostundna gelen mektubu önemser ve Aberfoyle kömür ocaklarında buluşmaya gider. Ford ailesinin bir sırrı vardır ve bunu ilk önce mühendis ile paylaşmak ister ve macera başlar...
Bilinmezliklerle, tehlikelerle dolu bu yolculukta benimle var mısınız???

İkinci bölümde görüşmek üzere...